taşınabilirlik elzem değilse 2012 dört çekirdek i7'li mac mini de bakabilirsin.

Taşınabilirlik biraz elzem. Sunum yapmam gerekebiliyor, müşterinin yanında edit yapmam gerekebiliyor. yoksa dediğin gibi mac mini çok iyi bir alternatif. Bir süre kullanmıştım ve performans olarak gayet tatmin ediciydi.

alacağın mac'in model numarasını muhakkak everymac'ten teyit et. kimisi iki çekirdek falan oluyor. yanlış olmasın sonra.

özellikle render işinde çekirdek sayısı çok farkettiriyor.

Teşekkür ederim. ona dikkat ediyim. Bir kaç cihaz buldum macbook pro mid 2014 fakat fiyatları biraz kafamı karıştırdı. 256 gb ssd li olanı 2700 gibi bir fiyata bırakıyor adam. Mesekla bu cihaz
www.sahibinden.com
2700 tl ye bırakabileceğini söyledi bende biraz kıllandım. daha pahalı olması gerektiğini düşündüm.

a ile baslayan numarayi ogrenip bak bakalim neymis ne degilmis diye.

o kişiden cevap beklerken başka bir satıcı iletişime geçti mid 2015 model numarasını sordum. fiyat olarak 3300 diyor 128 gb ssd li modele.

ben 2014'te 256 ssd, 8 gb ram i5 5. nesl olan bilgisayarımı 4.400'e almıştım. bu nedenle 3 yaşındaki bir bilgisayarı 3000'e yazıp acil olduğu için 2700'e bırakmak istemesi çok anormal değil. sadece piyasayı takip etmiyor. onun yeni versiyonları 6500'tan başlıyor.

himmet dayı anlaştık gibi yarın cihazı göreceğim.

İspanya'yı göstermeniz gereksiz olmuş, İspanya yazısını görür görmez okumadan üstünü çizmişlerdir. Sizin İspanya seyahatinizin onların gözünde zerre anlamı yok.

2 tane Yunanistan gösterseydiniz iyiydi.

Bunda bu kadar sasirilacak bir sey yok ki. Adamlar muhtemelen 3 aylik vize vermisler, 25 gun kalmali. Herhalde 3 ay da 25 Aralik'ta doluyormus. Verme zorunluluklari olmadigi gibi, bu isin bir matematigi de yok. Verselermis, iyi olurmus. Vermemisler, yapacak bir sey yok.

Multi giriş demek birden fazla ülkeye girmek demek değil. Birden fazla kez şengen bölgesine girmek demek. Yani multi almamış olsaydın mesela Yunanistan'a da sadece bir kez gidebilirdin.

Ek olarak son birkaç aydır Şengen vizesinin hep çok kısa dönemler için verildiğini duymuştum. size de 3 aylık verilmiş demek ki.

Kötü olan, 29 Aralık'taki seyahatiniz için vizeye başvuracak zamanınız çok az olacak.

@himmet dayı
bu schengen bitmeden diğerine başvuramıyor muyum?

@evrim halkasi
Ben daha önce bu şekilde 2 defa vize aldım. Avusturya ve İtalya'ya gidecektim. Farklı tarihlerde. İkisini de Avusturya'ya sundum hemen verdiler. Belçika ve Fransa'da da aynısı oldu.

@taipan
Daha onceki bir ulkenin kabul etmesi baska ulke konsoloslugunun kabul edecegi anlamina gelmiyor ne yazik ki:)

Dilekce yazmis miydiniz, oteki seyahatimi de kapsayan vb diye? Yunanistan disindakini cok sallamak
Zorunda degiller...

biri bitmeden diğerine başvurabiliyorsun. sadece tarihleri çakışmayacak şekilde olmalı. aslında herhangi bir problem yok yani tarihlerde.

ama atıyorum sen 29 aralıkta çıkacaksın, diğeri 30 aralıkta bitecek gibi olsaydı problem çıkabilirdi.

hehehe yunan konsolosluğu yine güldürdü. orada çalışanların sanırım tamamı bu ülkeden ve burada çalışmaktan nefret eden insanlar. ben yunan vatandaşıyım, oraya gittiğimde bana bile istenmeyen tüy muamelesi çekiyorlar.

ispanya seyahatini gördülerse sırf kıllığına bile 25 aralık çekmiş olabilirler. belki art niyetsiz 3 aylık vize vermişlerdir ve o tarihte bitiyordur o da ihtimal tabii.

kafalarına göre iş yapıyorlar, benden askerlik tecili için 15-20 sayfa evrak isteyip 2 tanesini alıp kalanını niye getirdin demişlerdi. çok şeyapma...

Biz de onu diyoruz. Verebilirlerdi, vermediler. Malesef bu durum boyle. Keske isin bir matematigi olsa, her sey belli olsa, herkes rahat rahat planini yapsa ama olmuyor.

Modem ayarlarından kablosuz ağı devre dışı bırakacaksın. Ethernet kabolsu ile modemin ethernet çıkışlarından bağlanıp kablolu olarak kullanacaksın.

arkasında ethernet portu var ve şuna benziyor:

forum.notebookreview.com

aynısı bilgisayarının da arkasında var. bir ethernet kablo bulup ikisini birbirine bağlayacaksın. kabloları birbirine takacaksın yani.


ethernet portu olmayan modem görmediğimden bu cevabı veriyorum.

Modem ayarlarına dün girdim ama arama çubuğuna noyu yazıp kullanıcı adi ve şifreye admin yazıyorum, sonraki sayfa açılmiyor.. modemde de yazıyo aynısı ama bir sonraki sayfaya gecemiyorum. Bu ayar başka nereden oluyo? Ya da bunlar admin değil de ne?

kablolu kullanman için wirelessı kapatmana gerek yok. wirelessı kullanmıyorsan zaten kapat ama açık kalması kablolu kullanmana engel değil.

modemin arkasına bakıp model numarasını yazar mısın? net master'ın yanında rakamlar yazmalı.

Net Master infinity 401

kullanıcı adı: admin
şifre: password

olarak dene ama admin admin olması lazım. eğer bu haliyle de kabul etmiyorsa sana kullanılmış modem vermişler ve ilk kullanan kişi arayüz şifresini değiştirmiştir.

bunun çözümü de:

uydunetinternet.com

reset butonu yazan yere bir iğne yardımıyla bütün ışıklar sönene kadar basılı tut ve admin-admin ya da admin-password ikilisini yeniden dene. bu sefer çözülecektir.

kablosuzu ısrarla neden kapatmaya çalıştığını hala anlamış değilim ama, hadi bakalım.

Bı de sıfır dediler. Kablosuz zararlı diye istemiyodum. Gene aldım. Passwordlu da olmamıştı. Akşam diğer çözüme bakiyim. Müşteri hizmetlerini arasam çözerler mı?
Aradım modem sıfır dediler. Açılması lazım dediler. O zaman netmasteri arayın dediler. Modemler ilgili diyorlar.dk 1 gol1

müşteri hizmetleri de benim dediğimden farklı bir şey söylemeyecek sana. bir çözüm arayışındaysan tek çözüm yolu bu.

Kumaş boyası diye bir şey var. Kendin bile boyayabiliyorsun. Ancak tek renk olması lazım gömleğin falan. Kumaş boyası diye bir araştır google'dan.

biz pantolonları boyattık hep. özellikle lekesi filan açık renk pantolonları siyaha boyattık.

ama gömlekte olur mu emin değilim. bir de nerede yapılıyor onu bilemiyorum annem yaptırıyordu, bence terzilere filan sorabilirsin.

sanayilerde bu işi yapan profesyoneller var.

evde yapmak istersen bayağı pis ve asla istediğin rengi vermeyen bir yol. dalgalı malgalı tuhaf bir şey oluyor. ben becerememiş olabilir miyim? talimatları birebir uyguladığım için pek sanmıyorum.

siyah pantolon boyamışlığım var kumaş boyası ile ama verimli olmuyor. soluyor tekrar.

kuru temizleme yapan yerlerin çoğu boyuyor, oyle avm tarzı yerlerdekiler yapar mı bilmiyorum ama benimki sokak arası yılların kuru temizlemecisi.

hiç gömlek boyatmadım ama kanvas türü pantalonları boyatıyorum güzel oluyor. tabi tek renk olması lazım, bi de fazla renk seçeneği yok, en azından benim gittiğim yerde siyah, lacivert, kırmızı vs.

Evde çamaşır makinesinde kumaş boyasıyla yapanlar var. Detay bilmiyorum, şu iki linki buldum.

www.youtube.com

evhayat.com

Kuru temizlemeciler de boyuyor. Bazı kumaş cinsleri çekip küçülüyordu, kuru temizlemici söylemişti ama unutmuşum.

hayatımda bir kere kot pantolon boyattım ve pişman oldum.
pull&bear'dan 50-60 liraya yeni moda, güzel kot pantolonu alabiliyorken, eskiyi boyatmaya 20-30 lira verip rezil olmak mantıksız.
Gömlekleri de boyatmak yerine vintage olarak değerlendirin. bir kaç yıl sonra eski olsa da giyebilirsin. moda böyle boktan bir şey.

Herkese çok teşekkür ederim.

Ekseriyetle Radyo Eksen. Akşamları bazen Nihat Sırdar'ı dinliyorum.

Cumartesi akşamları TRT Kent Radyosu Ankara'yı dinliyorum.

Joy FM'i de ara ara dinliyorum.

Joy Türk, best FM.

Modern sabahlar ile konuşan Türkiyeyi reklamlarda değiştirerek dinlemeye çalışıyorum

FG - 93.7

metro fm, fg, eksen

sabah kent fm - metehan
akşam joyturk - mesut süre

Show Radyo sanırım nihat Sırdar

Joy FM, Power FM ve bunun Türkleri

kent fm

Öyle bir cihaz yok ama ekran parlaklığını minimum seviyeye yakın tutarsanız en azından bir 7-8 saat kullanabilirsiniz.

edit: tabii ben direkt macbook şarj cihazı gibi düşündüğümden yok demişim. normal prize dönüştürücüleri pylaşmış arkadaşlar.

İnvertör ile olur tabi ama bir kerelik şey için masrafa değmez.

olmamı hiç

www.hepsiburada.com

Sorun olur, özellikle mekanik parçaların ömrü sınırlı olduğu için çok daha kısa zamanda arıza çıkarır.

Olur. Kapat

laptoplar bu konuda sikintili. masaustumu 1ay kapatmadigim olmustu, ama sikinti olmamisti.

Ben 4 senedir 4 kere falan kapatmışımdır. Sıkıntı olmaz.

Ömrü daha çabuk dolar.

10 yıldır kullanıyorum ve elwktrik kesintileri harici kapanmoyor. Ömrü uzadı sanki ☺

uyku moduna falan al en azından fanlar dursun. notebook'ların en zayıf noktası soğutma sistemleri oluyo genelde, ilk onlar cortluyor ardından aşırı ısınmadan dolayı pil gidiyor.

hamur işi tatlılar vegan sayılır mı?

baklava vs.

Zeytinyağlı baklava

kabak tatlısı, ceviz tatlisi, ayva tatlısı vs.
lokumlar da olabilir, emin değilim ama jelatin olabilir, bitkisel mi hayvansal mı sormak lazım.

Halva vegan.

lokumlarınçoğu vegan. renklendiricşerde sıkıntı oluyr. h. cevizi de şüğpheli.

h.çcevizi vegansa cezerye, sucuk pestil.

ve her tatlının da veganını yedim sanırım (kşkül sütlç vs). satılmıyr ama yapıyr bazxı yerşer ve vben de.

ortodksların oruçlrı da vegan.o yüzden vegan pasta ve tatlı ypıyrlar baxı yerlerde

alfa romeo 159

Mazda 3 hb

Golf 6

passat b6 otomatik
land discovery

ikinci el mi? otomatik mi? dizel mi? beklenti nedir? nerelerde nasil kullanilacak? bunlar guzel sorular. ikinci elden anlarim ve ustam vs var dersen mercedes :D

Siz ne alırdınız? Sizin tercihiniz ne olurdu?

benzinli otomatik 2012 juke alınır (belki 2-3 bin daha eklemek gerekebilir). dizel otomatik 2013-14 fluence alınır. km.ler max 70-80bin.

renault twingo 2002

www.nippyzip.com

1-2 saat olmadı, duyuruyu tekrarlamışsınız. spam yapmayın lütfen.

3 tane deli gibi uzun altyazı var. Bunların hepsini mi çevirmemizi istiyorsun?

Bira ismarlarim dediğim için sildiler arkadaşım bilmeden zirvalama

Himmet dayi evet abi ya lütfen

Çevirebilidiginiz kadar da olur bir el atsaniz

Nippyzip linkini tıklayınız camussar. Srt uzantılı

hangi maça hangi kartlarla girilebileceği her maçtan önce kulüpler tarafından kararlaştırılıyor. küçük takımlarda sorun yaşamazsın ama diğer takımlar sadece kendi logolu kartına satış yapabiliyor ya da diğer kartlara sadece son 24 saatte satış yapıyor. malatya ya da tff logolu kartın tek farkı malatya logolu kartla malatya'nın deplasmanda oynadığı maçlarda ev sahibi tribününe girememen olur.

bu hafta oynanacak maçlardaki ev sahibi takımların passolig kararlarına şuradan bakabilirsin: www.passo.com.tr

Tüm takımların maçlarına bilet alabiliyorsun seçsen de seçmesen de. Takıma ait kartın iki farkı var:

1) Üyelik ücretinin bir bölümü takıma gider. Takımsız alırsan TFF'ye gider
2) Takımlı kart alırsan, örneğin Bursaspor - Malatyaspor maçında Bursaspor tribünü için bilet alamazsın. Bunun dışında bir kısıtlama yok.

Ayrıca başka takım seçmek deplasmanlarda da sorun oluyor galiba. Bursa - Malatya maçında GS kartıyla Malatya tarafına girilmiyor. Kesin bilgi değil. Himmet dayı söylememiş. Aklına gelmediyse diye yazdım.

Imgur

Wikipedia ve Imgur

Edit: Ben de Wikipedia'yı aşağıda bahsedilen şekilde açabiliyorum ama böyle saçma yollara başvurmak zorunda kalmak beni daha çok sinirlendiriyor.

wiki.

deliriyorum.

wikipedia ve imgur

reddit gezemiyorum bi agiz tadiyla

wikipedia'ya giremiyordum, ona üzülüyordum. şimdi wikipedia'nın başına go yazıyorum, giriyorum. Türkçe Vikipedi'de ise 0wikipedia ile giriyorum.

örnek:
en.gowikipedia.org
tr.0wikipedia.org

ancak bu sitenin yasaklanmasını hala yediremem kendime.

Wiki :/

vikipedya ama onu da şöyle kullanıyorum:

tr.wikipedia.org (açılmıyor)
tr.0wikipedia.org (ta taa açılıyor. sıfır ekledim)

tavsiye ederim özellikle vikiye ağlayanlara.

edit: himmet dayı benden önce yazmış, şimdi gördüm. bu arada ingilizcesinde de 0 çalışıyor.

Wikipedia ama onu da 0 kullanarak açıyorum

Wikipedia. 0 yazmaya üşeniyorum.

wikipedia, bittürk, paypal (ödemeleri yurt dışından göstermek için)

o kadar bilgi var ama adamlarla iletişime geçebileceğin ne bir telefon numarası ne de bir adres bulunmuyor mu?

şirket adresi ve telefonu var.

ama kendi mail adresini bilmeyen adama nasıl anlatacağım durumu onu bilmiyorum.

Bana da oluyor o. Çeşitli adaşlarımın faturalarını, google calendar davetiyelerini, hatta birinin hastane raporunu, birinin uçak biletini falan ben aldım hep, biri benim adresimle booking'e üye oldu, birinin iskoç arkadaşının fotoğrafları geldi falan. Birini Facebook'tan buldum, "böyle böyle bir durum var, nerelere verdiyseniz adresi düzeltin" dedim diye azarlandım sdhjsk.

Artık fatura gibi şeyleri direkt spam olarak işaretliyorum, görmüyorum. Çok mühim şeyler olursa da alıcıya ulaşamıyorsam göndericiye yazıyorum "yanlış geldi kardeş bu" diye.

aynı şuursuz bende de var. sağlık raporu, kredi kartı ekstresi, müfettiş soruşturmaları, dava dosyaları bana geliyor.

bankayı arayıp uyardım, düzeltemediler, spamlere ekledim.

nereden gideceksin?

şuradan kendin bakabilirsin. şehri ankara seç

web.trafi.com

Kızılaydan gideceğim

411-3 var, ya da biraz yürüyüş mesafesi ile metro var. Metro'dan Söğütözü'nde inip 10 dakka yürümen lazım.

hesaptan para çekmiyor, 2. aydan itibaren para çekmeye başlıyor.

İlk ay hesaptan para çekilmiyor. İlk faturalandırma gününden, yani üyelik başlangıcının bir ay sonrasından, önce iptal ederseniz para ödemiyorsunuz.

Hayır. Kredi kartı bilgisini veriyorsun. İlk ay para çekmiyor. Satın aldıktan 30 gün sonra eğer hala iptal edilmemişse parayı kesiyor.

Yalnız aynı cihazda birden fazla ücretsiz kullanım yaparsan bunu tespit edip ücretsiz kullanım hakkını donduruyorlar.

Özetle: üye olurken kredi kartı bilisini verin. Üye olduktan sonra hemen iptal etseniz dahi 30 gün izlemeye devam ediyorsunuz. O yüzden 4K versiyonunu seçebilirsiniz.

çok korkuyorsan sanal kart oluştur öyle aç üyelik

bence monza iyidir. olmadı milano, floransa, roma'nın sokak isimlerine bakan haritadan, oradan güzel bişeyler yakalarsınız.

rest

Bruce arti arti. Floransa mis

Mola

Fika
Bilmeyene çağrıştırmaz, İsveç'te kahve ve tatlı molası demek.

pik

País

Fika +1

Racoon

On the other side in 20 minutes.

edit: karşı yaka derken istanbul'daki karşı yaka kast ediliyorsa camussar'ın dediği daha uygundur.

Selam öncelikle süper bi kalbiniz var^^
Ben genellikle ya temizmama dan sipariş veriyorum ya da açık mama alıyorum petshoplardan.

Şu an için fiyat/kalite bakımından en uygun seçenek temizmama.com

Ben petshoptan açık kuru mama alıyorum.
Gayet memnunlar hallerinden, severek yiyorlar.
Benim kedim de onu severdi bu yüzden sokaktakiler için de oradan devam ediyorum.

sokak kedilerine mama alınması amacıyla bir kumbara hesabı vb. bir şey oluşturulursa 3-5 katkıda bulunur çoğu kişi. zaten temizmama oldukça hesaplı. uzun bir süre boyunca tedarik edilebilir.

Temizmama +1 Kuzulu Bonacibo mükemmel. Daha ucuz serisi de var, 15 kg pakette satılıyor.

Temizmama virali gibi olmuş cevaplar :) çok teşekkürler

1-2 marka denedim ama en sevdikleri Bonnie tavuklu ve purina one. Purina pahali olduğu için alırsam sadece Bıcırığıma alırım ama genel olarak orta kalite Bonnie fiyat açısından. Petshoptan 1 kilo alıyorum baya gidiyor çantada da taşımama rağmen. Ama migros'ta da aynı marka bazen indirimde oluyor. Bu arada sakın goody almayın! Hiçbir sokak kedisi yemedi, o kadar kötü yani.

Micho kedilerin severek tükettiği ve uygun fiyatlı bir mama. Temizmamadan temin edilebilir. Kilitli bir ağzı olduğu için 15 kg bitene kadar bayatlamıyor. Bonachibo biraz daha pahalıya geliyor ama onun da yavrular için olanını minikler rahatça tüketiyor, yetişkin kedi mamaları yavrular için yemesi çok zor olabiliyor. Ama ağızlarından düşüre düşüre yemelerini izlemek de bi o kadar komik :)

Temizmama-Micho.

ben veterinerden açık satılanlardan 5 liralık alıyorum her defasında. bayağı çokça oluyor. markasını bilmiyorum, veteriner kötü vermeze güveniyorum.

Annem de temizmamadan micho alıyor

Mihav dan kopyaladım.

KESİNLİKLE ALMAYIN !
Whiskas: Tuz, katkı maddesi ve boya fazlalığından dolayı böbrek hastalıklarına sebebiyet veriyor.
La Cat: Tuz oranının yüksekliği karaciğer rahatsızlıkları yapıyor.
Goody: Çokça tahıllı olduğundan tüy dökümlerine neden oluyor.
Micho, MitoMiks, Bonacibo, Petikare: Türkiyede üretilen ucuz ve kalitesiz mamalar. Kristal oranı fazla olduğundan kanlı idrar, kusma, sonunda da damar tıkanması ve bağırsakların yırtılmasına sebep oluyor.
Bonnie: Kalitesi onaylanmayan yaş mama.
Iams: Denek olarak canlı hayvanlar kullandıkları tüm kullanıcılarca onaylanıp dünya çapında protestolara neden olduğu için etik olarak kullanmamanız önerilir.

@esmeralda metni kopyaladığınız yerde almamız gerekenler yazıyor muydu acaba? Geriye marka kalmadı

Geriye pahalı markalar kalıyor malesef.

bir ara çok fakirleşmiş ve yıllarca proplan yiyen kedilerime goody almıştım ve tospiğimin direnci düştü paçoza döndü normalde tararken 1 tane teli kopmazken tüyleri sonra aşırı dökülmeler başladı bu mamayı sadece 1 kere aldım ve bitmeden bir şekilde proplana döndüm dökülmeler baki kaldı :(

Maalesef öyle
evde acana kullanıyorum uzun araştırmalarımız sonucu ondan almaya karar kıldık
Sokak hayvanları içinse akciğer,tavuk ciğeri böyle bütçemize uygun gıdaları haşlayıp içine de ekmek doğrayıp vermeyi daha uygun buluyorum
Evdekilere de sadece mama vermiyorum yumurta, yoğurt,mercimek çorbası,
Bazen et,tavuk,tavuk ciğeri,balık,patates,ekmek,makarna

üsküdarda evin çevresinden birini bul, ancak öyle ucuza yaptırtabilirsin.

armut.com'dan bir bakabilirsiniz. teklif usulü çalışıyorlar.

Yarın için lazım ve ben çalışıyorum. İş çıkışı bir bakacağım bakalım Üsküdar'a.

durmuş yıldırım 05323815945 ve 05362158475 dün letgodan bir şey satmıştım onun için geldiler kart bıraktılar. tanımam etmem bir arayın isterseniz.

facebook grupları. evini boşaltan insanların ev eşyalarına komple çok uygun fiyata çökersiniz.

spot diyorsanız bahçelievlere bir bakabilirsiniz.

yenibosna tarafında baya bi spotçu var. Bir de orda eskidji diye bir yer var. Mobilyada falan biraz hesaplı bir yer.

Galiba yasa henüz tasarı aşamasında.

henüz yasaklanmadı maalesef.

avmlerde yer alan pet shoplar dışında satış yasak demişti bir arkadaş

Avmlerde hala küçücük kafeslerde yavru kediler köpekler var maalesef, belli ki henüz yasaklanmamış.

böyle tam anlaşılmıyor. Başında şöyle bir bölüm var:

I’m not looking for somebody with some superhuman gifts...
...


Bazı insanüstü yetenekleri olan birini aramıyorum.
...
Sadece öpebileceğim birine dönüştürebileceğim bir şey arıyorum.
Tam olarak böyle bir şey istiyorum.

"Sadece öpebileceğim birine dönüştürebileceğim bir şey arıyorum. hadi burayı da türkçe'den türkçe'ye çevirelim :)

yani kız buna demiş ki: öpülebilecek bir şey ol yeter, insanüstü güçlerin olmasına gerek yok. seni öpebileyim yeter. bunun gibi bir şey mi?

Sanırım öyle bir şey.

Yalnız "Just something i can turn to somebody i can kiss." burada şunu da demek istiyor olabilir, emin olamadım:

sadece dönüşebileceğim bir şey,
öpebileceğim birini arıyorum.

Bir dayanak,(ve) opecek birini istiyorum.

Boyle anladim ben. Dönüşmekle falan alakası yok.

mağazanın iade politikası izin veriyorsa edersin, yok mağaza iade almıyorsa edemezsin.

edit: aşağıda tüketici hukuku uzmanları damlamış yine söke söke iade edersin diyorlar. görerek satın aldığın ürünü eğer mağaza iade almıyorsa iade edemezsin nokta. ürün ayıplıysa elbette değişir ama olayda keyfi iade isteği var.

kurumsal bir mağazaysa, sorunsuz ve "hiçbir neden belirtmeye gerek olmaksızın" iade edebilirsiniz. 15 gün içerisinde sanırım bu detay ve ürünün kullanılmamış, orijinal ambalajında ve satış fişiyle birlikte.

klasik esnaf mağazasıysa, tüketici hakem heyetine kadar giderek yine iade edebilirsiniz. muhtemelen geri almak istemeyeceklerdir. öyle bir uygulamamız yok, değişim yapabiliriz falan diyeceklerdir.

Gerekçeden önce, alışverişi yaptığınız mağazanın iade politikası önemli. Bildiğim kadarıyla görülüp alınan ürünlerde hata yoksa iade almıyorlar ama bazı zincir mağazalar müşteri memnuniyeti adına daha esnek oluyor.

Tüketici koruma derneğini ara en sağlamı benim bildiğim bir hafta içinde oluyor

cok net bilgi veriyorum, yoruma acik degil. magazadan alinan urune yasal olarak hicbir iade yolu taninmiyor. ancak, aldiginiz magaza politika olarak belli zaman periyotlarinda, belli sebepler gostererek ya da hic sebep istemeyerek iade alabilir.

lutfen her seyde tuketici hakem heyetine kosmak uzere gazlamayin kendinizi. tuketici hakkini savunucaz derken hakki olmayan taleplerde bulunan binlerce insan var.

bir mutfak gerecini, 15 gün içerisinde koşulsuz iade edebilirsiniz.

mağazanın dünya görüşü, ilkesi, politikası, felesefesi değil "yasalar"dır geçerli olan. tüketiciyi koruyan yasalar belirler süreci.

fişiniz ve orijinal ambalajındaki ürünle birlikte mağazaya gidip iade etmek istediğinizi belirtirsiniz. diretirlerse, haklarınızı bildiğinizi söylersiniz. yine de iade almazlarsa tüketici hakem heyetine gider iade edersiniz her türlü.

mağazadan görülerek satın alınan ayıpsız ürünün 15 gün içinde iadesini yapabileceğimiz gösteren yasa nerede?

iade yolu taninmiyor derken, urunun ayipli oldugu durumlari falan bahsetmiyorum tabii. keyfi sayilabilecek durumlar.

runagain sallamış, öyle bir yasal düzenleme yok. herhangi bir şeyin (mesela kanun) var olduğunu iddia ediyorsan çıkarır gösterirsin yahu 50 defa var var yazmanın ne anlamı var??

diğer kişiler+1

6502 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanunun 18. maddesi.

hepiniz mi esnafsınız :)

guguk ltd şti'nin filozofiyası bir ölçü değildir, kanun bir ölçüdür!

ayıplı olması şart değil! 15 gün demişim, düzeltiyorum... 7 gün içerisinde iade edebilirsiniz ve "hiçbir" gerekçe de öne sürmek zorunda değilsiniz!

mal ayıplıysa süre 7 gün değil.

Madde 18 taksitli satış için geçerlidir diyor, ve bu taksitli satış tanımı kredi kartını kapsıyor mu emin değilim. Yine bu maddenin 3. fıkrası çok önemli, çünkü bir çok insan kullandığı ürün için kendinde iade hakkı görürken bu madde aslında kullanılmış ürünün iadesini imkansız kılmış:
"(3) Satıcı cayma süresi içinde malı tüketiciye teslim etmişse tüketici, malı ancak olağan bir gözden geçirmenin gerektirdiği ölçüde kullanabilir; aksi takdirde tüketici cayma hakkını kullanamaz. Cayma hakkı süresi sona ermeden önce, tüketicinin onayı ile hizmetin ifasına başlanan hizmet sözleşmelerinde de tüketici cayma hakkını kullanamaz."

Kendi yorumum eğer bu maddeye uygunsanız yani taksitle falan alınmışsa şansınızı deneyebilirsiniz.

@runagain 18. madde taksitle satış için geçerli. (kredi kartına taksit, bu maddenin uygulama alanına girmiyor)

mağazadan alınan ürün ayıplı çıkmadıkça iade edilemez.

Koşulsuz iade şatları uzaktan alışveriş (internet, telefon vb.) için geçerli. Mağazadan alınan ürünün kanunen iadesi var diye bir şey yok.

kanunların bir "amacı" vardır, bir de "ruhu"... ne demektir bu? bu kanun nedir, maksadı nedir? adından da anlaşılacağı gibi amaç; "tüketiciyi korumak"tır! bahse konu 18. maddenin amacı da "cayma hakkı"nı düzenlemek ve korumaktır. nasıl, "tüketiciyi korumayız", nasıl "cayma hakkı"nı kadük ederiz diye yorumlanmaz!

taksitli satış, uzaktan satış vs gibi düzenlemeler var kanunda. evet mağazadan peşin parayla aldığınız ürünle ilgili yasada açık bir düzenleme yok. kredi kartıyla aldıysanız iade edebilirsiniz bence.

elbette ürünü haşat edip götürmeyecek... orijinal kutusunda, temiz ve fişiyle birlikte gidecek.

önemli olan şu bu değil... kanundaki çok açık bir boşluğun, üstelik adı "tüketicinin korunması" olan bir kanunun ve yine "tüketiciler tarafından" tüketici aleyhine yorumlanması şaşırttı beni.

kanunlardaki açıklardan ihya olan o kadar zengin, güçlü insan var. kanunlardaki açıklardan yırtan o kadar hırsız,katil var! ve burada neredeyse tefe konulacağım, linç edileceğim; bir tencereyi, tavayı (mutfak aracı) iade edebilirsiniz dedim diye!

bu kadar esnaf olmayın. bu kadar zalim olmayın. bu kadar stockholm sendromuna düşmeyin.

bir kadınla bir erkek arasında bir meseleyi duysam, (elbette bir çıkarımda bulunmam hemen ama) kafadan kadının tarafında 1-0 önde başlarım. sonrasında bakarız, görürüz kim haklı kim değil. bir çocukla bir herif, bir zenginle bir fakir, bir mazlumla bir mağrur... ezilenin, zayıfın yanında dururum kafadan. ha sonradan o çocuğun o herifi mağdur ettiği ortaya çıkabilir ortaya. ama ben öncelikle o kadını, çocuğu korumaya alırım, ötekini de izole ederim gerçek ortaya çıkana kadar.

ajitasyon yapmak için yazmıyorum!

kanunda açık açık "cumhurbaşkanı tarafsızdır" yazıyor muydu? e nasıl yorumlandı? sözde, milletin yanında tarafmış da breh breh...

kanunda açık açık "mühürsüz zarf ve oy pusulaları geçersizdir" yazmıyor muydu? e nasıl yorumlandı? efendim, seçmenin oy kullanma hakkını kaybetmesine neden olabilecek vs vs

bir tencere tava için bu kadar kanun da kanun demeyin... kanun var ama kanun da boşluk da var. ve adı "tüketicinin korunması" olan bir kanundaki boşluk, pekala tüketici lehine kullanılabilir, kullanılmalı!

vurun runagain'e sorun değil de, bu kanun dediğiniz şey yoruma açık. bunun özü de kanunun ruhuna, amacına bakmaktır. ve her zaman sanık, mağdur, tüketici...'den yana yorumlamaktır esas! evrensel ilke budur!

edit: kanunu okudum da yazdım ünlem ünlem !

düğünden önce gelinlik alıp düğün sonrası iade etmek değil konu. ferrari alıp iade etmek de çok zekice bir örnek... ürünü paramparça iade etmekten de bahseden olmadı.

kötü niyet ya da hakkın kötüye kullanılmasıyla ilgili milyon tane saçma örnek verebilirsiniz. olayı sulandırmaktan başka bir şey değil.

ne bos yapiyosun haci sen? donanimhaber olucusu ayarindaki tuketiciyi hic kimse olarak sevmiyoruz. ben de tuketiciyim, yasal olarak olmayan bir hakkin oldugunu iddia eden insanin 1 kurusunun bile pesinde kosan ve tahminen cirkeflikle isini hallettirmeye caliscak bir insan oldugunu dusunuyorum ve bu bende inanilmaz bir antipati uyandiriyor.

kendinin azcik farkinda olsan, sana bu kadar laf eden insana stockholm sendromlu diyemezsin. ulan insan bir saniye dusunur "10 tane farkli insan karsi cikiyorsa bir dayanaklari vardir." diye. bu nasil, ne kadar sacma bir ozguven ki hala paragraf paragraf kendi hakliligini anlatmaya calisip bir de stockholm sendromlu diye asagilamaya calisiyorsun gercekten asla anlayabilecegim bir kafa degil.

@i drive, sakin...

10 tane farklı insan atar gider yaptı diye hangi düşüncenden vazgeçtin sen?

gayet makul gerekçelerim var "paragraf paragraf"

bahsettiğim şey "hukuk", kanun değil!

suimisal, misal değildir! ferrari almış da iade etmek istemiş, ayakkabıyı parçalamış iade etmek istemiş, gelinliği düğünden sonra iade etmek istemiş... bunlar örnek değil! akıl sahibi herkes bilir ki bunlar kötü niyettir, istismardır ve konuşulan konuyla da ilgisi yoktur.

dediğim çok açık: taksitle aldıysanız iade edebilirsiniz. değilse de kanunda boşluk var, bunu kendi lehinize kullanabilirsiniz. bitti!

okuduğunun azıcık farkında olsa bir insan, orada anlatılmak istenenin ne olduğunu anlamaya çalışır. hadi anlamadı, özetini okur. kabul eder/etmez, o kendi bileceği iş.

mağazadan tava alan, bir tüketicidir. internet üzerinden tava alan, bir tüketicidir. internetten tava alanın iade/cayma hakkı düzenlenmiş kanunda, mağazadan tava satın alan tüketicinin iade/cayma hakkı düzenlenmemiş! "bu" "bir" "boşluk"

o kanunun bir anda oluşmaması, 50 defa değişerek bugünkü haline gelmesi, kanunda boşluk olmadığı anlamına gelmez!

kanunda boşluk yok demek, milyar dolarlık sektörün kanununda boşluk olmaz zaten demek "hamamda eşcinsellik olmaz" demekle aynı şeydir. cin ali kitabı bile okumamış olmaya, bir çizgi film bile izlememiş olmaya tekabül eder.

demagoji değil yaptığım, yaptığım şey, ilkesel duruşumu belirtmek ve bununla olup biteni yorumlamak. çok sade aslında...

ciddi ciddi ferrari üzerinden gideceksin :) polo :) lada olmaz mı mesela? yahu araç alım satımından bahsetmedik. bahse konu olan şey bir mutfak gereci. ya tencere ya tava... bu örnek olmadı, bunu kabul etmelisin.

duyduğum değil, okuduğum bir kanun maddesini, akıl sahibi bir insan gibi yorumluyorum.
uzmanlık alanında iş bilmeden çalışan çok memur var. çok gördük. öyle biri değilsen üzerine alınacak bir şey yoktur. yorumlarımdan alınan hiç kimsenin de alınmasına gerek yoktur, bahsedilen şeyler kendisinde yoksa.

bu çarpım tablosu değil. bu hukuk! bilmek değil, bir ilke sahibi olup, akılcı bir şekilde bakmakla ilgili konuştuklarım. evrensel hukuk benim bahsettiğimdir.

hahaha hihihi ama orada mesafeli satışlar, sözleşmeli satışlar, konut vs vs diye bir sürü başlık var. bunlar "olgu"dur, "olay"dan bahsetmez. tek tek emzik satışları, çanta satışları diye başlık olmaz.

lütfen ferrari diye, hahaha diye, teknede şurada burada alışveriş diye sulandırmayalım.

"o" madde, mesafeli/taksitli satışlşarı düzenliyor. ben de "peşin/mağazadan" yapılan satışları düzenleyen bir madde yok, boşluk var diyorum. bunu anlaması neden bu kadar zor?

hahaha hihihi, ferrari, teknede satış/amuda kalkıp satış diye sulandıracağınıza...

kanunun amacı iki tarafın ilişkilerini düzenlemek, kanunun adı "tüketicinin korunması"... türkçe!

runagain ilk mesajında koşulsuz 15 günde iade edersin yazmıştı. sonra nasıl oldu ise taksitli satış oldu, 7 gün oldu vs vs. bişey bilmiyosun, insanları yanlış yönlendirme bari. bildiğini sandığın şeye kılıf uydurmaya çalışıyosun sadece. buradan görünen o.

çok lak lak dönmüş ama görerek aldığın malın iadesi olayı tamamen satıcıya kalmış. Aksini söyleyen yanılıyor.

bazı web siteleri en ucuz fiyat garantisi vererek bu durumda farkı karşılıyor.

Loser blueser +1

Vay vay vay... neler dönmüş ya :) cevap veren herkese teşekkürler. Sonuç olarak dükkan sahibinin inisiyatifine kalmış, onu anladım.

ne kadar anlayışsız, kapalı, kaba saba yorumlar var öyle.

ilk yorumumda " 15 gün içerisinde sanırım bu detay ve" demişim. "sanırım" demişim, türkçe de mi bilmiyorsunuz? halâ, önce böyle dedi sonra şöyle dedi diye yazarken, insan hiç ne yazıldığına bakmaz mı? insaf etmez mi bunları döşenirken?

var mı aramızda atom mühendisleri, ordinaryus hukuk profesörleri, tıpta aşmış abiler ablalar vs...

her çeşit soru soruluyor ve insanlar yorum yapıyor. eksik de olabilir, yanlış da olabilir. ilk başta "sanırım" demişim! "sanırım"ın manasını bilmiyor muyuz?

ilk yorumumum düzeltilmemiş/değiştirilmemiş. orada öylece duruyor. çok mu sorunluyuz ya? bu kadar nefret, bir iade muhabbetinden mi?

ki, mantıken mesafeli düzenlenmiş, sözleşmeli düzenlenmiş... arkadaşlar mağazadan satışlar düzenlenmemiş! yalan mı? düzenlenmiş mi? bu ne sinir, ne tahammülsüzlük? sanki "ben bunu dedim uyacaksınız sefiller" demişim gibi...

iyade miyade yok tamam. alırsanız ekime almazsanız kasıma. ne kadar laf anlamaz insan varmış...

Mac için herhangi bir antivirüs önermiyorum. Bence gereksiz. 3 yıldır formatsız bir şekilde kullanıyorum. Herhangi bir problem yaşamadım.

Gerek yok ki yillardir bir kez kurmadim.

forticlient kurun geçin.

Ağı unutup tekrar bağlanmayı denediniz mi?

Evet, ilk işim o olmuştu zaten. Sonrasında da statik ip vs için aynı şeyi defalarca yaptım ama hiçbir şey değişmiyor maalesef.

Selam,

Modeminizin şifresini değiştirip, telefonu ve modemi kapatıp açmayı deneyebilirsiniz.

@allegrezi öneri için teşekkür ederim. Şifre değiştirme ve telefonu kapatma kısmını denemiştim ama modemi açıp kapatamıyorum zira yan evde ve orasi da şu an müsait değil pek ama son çare olarak yarın bunu deneyeceğim sanırım. Bir o kaldı çünkü.

Modemin kurulum ekranına tarayıcıdan bağlanarak önce şifreyi değiştirebilir, ardından kapatıp açabilirsiniz. Muhtemelen 192.168.2.1 adresine girdiğinizde size bir şifre soracaktır. Bişey yazmadan enter'a basıp girin. Modeminizin modelini internetten aratırsanız erişmeniz daha kolay olur.

@allegrezi o kısma erişimim var, şifreyi bu şekilde değiştirdim zaten ama oradan modemi yeniden başlatabilir miyim?

@allegrezi yapabiliyormuşum. :) ama reset de işe yaramadı maalesef.

Bariz yazılımsal bir hata gibi görünüyor. Aklıma gelen iki alternatif daha var. Birisi telefona "hard reset" atmak, ikincisi sıfırdan modem kurulumu yapmak. Farklı bir alternatif aklıma gelirse yazacağım mutlaka. Geçmiş olsun ;)

medyada yeterince ismi geçti. çekyalı futbolcu, çekya cumhurbaşkanı vs vs. derken insanların kulağına hoş geldi. eski halinin uzun olmasının da getirdiği...

Çekya kendisi resmi olarak bu isme geçti yakın zamanda.

www.bbc.com

@507, artı 1

ama kulağımı tırmalıyor benim. çek cumhuriyeti daha iyiydi bence.

ülke kendisi karar aldı, basın yayın organlarının etkisi olabilir

biz daha çekoslovakya'yı unutamadan iş nereye geldi. evet son hali çekya oldu.

dil ogrenme olayi tamamen senin eforuna hirsina ve disiplinine bagli bir sey. kurs yada yabanci bir sehir sana dil ogretmez

"Dil öğrenmek için ABD'ye gideceğim" diye vize istersen, "Türkiye'de çok iyi dil kursları mevcut" deyip pasaportunu geri veriyorlar. O kısım aklında bulunsun.

Dil kursundan sonra kalıp kalmamak orada çalışabileceğin bir firmanın sana sponsor olmayı kabul etmesiyle ilgili. Aksi halde çalışma vizesi de alamıyorsun. Orada kalabilmenin en kolay yolu yeşil karta başvurmak ki o da tamamen loto. şans meselesi.

@ahmetmehmetsenmisinahmet, eyvallah hocam. yok estafurullah yanlış anlamam. dediğiniz sebepler değil. biraz buradaki hayatın benim gözümde anlamsızlaşması biraz hayatımı değiştirmek istemem. yoksa kimseye rest çekip gitmek falan değil. zaten dediğiniz gibi gidip pişman olmak geri dönmek tutunamamk var. kimseye alın ben gidiyorum işte demeye cesaretim yemez :) "eğitim için" deyip geçerim.

@himmet dayi, hocam ben de öyle bir şey duydum ama o zaman buradaki yabancı kurs acenteleri nasıl iş yapıyorlar. yok mu bağlantıları vs. yani ben abd'ye gidip orada kurs aramayacağım. direkt burada bir firmayla iletişime geçmeyi düşünüyorum orada dil eğitimi veren. öyle de mi vize alamama ihtimali var?

kimseye yasadigin ulkede kurs var diye vize basvurusunu geri cevirmezler. baska gerekceler olabilir ama boyle bisey mumkun degil.

fiyat acisindan kanada daha uygun ve kurs sonrasi universite kaydi yaptirma sansiniz olursa kalabilir ve calisma izni alabilirsiniz. bu yazdiklarim tamamen yuzeysel.

abd icin kurs yerine turist vizesiyle buraya gelebilirsiniz. bir oda arkadasi ayarlayip sosyallesebilir ve yasayarak dili nizi gelistirebilirsiniz.

Ayrica kituphanelerin, kiliselerin esl, esol kurslari oluyor. Bunlara katilabilirsiniz.

Kursa vereceginiz parayi ulkeyi gezip kulturunu tanimaya verebilirsiniz.

Kurs sonrasi kalma sansiniz yok gibi. Soyke ki, abd icinde vize statunuzu degistirebiliryosunuz ama uscis vize verme yetkisi olan bir kurum degil. Bu da Turkiye'ye gidip geri donme durumunda tekrar ulkeye girmede sikinti yasayabilirisiniz.

Bence en temiz yontem turist vize ike gelip, vize suresi boyunca ulkeyi deneyimleyip bekarsaniz bir es bulmaniz. En temizi ;)

Metro ile Otogar'a, ordan diğer perondaki Kirazlı metrosuna aktarma yaparak Bağcılar Meydan durağına gidebilirsiniz raylı sistemle.

web.trafi.com

Bence şöyle yap; İK'ya git. "İstifamı vereceğim, dilekçe taslağınız var mı?" diye sor. Eğer yoksa Google'dan kendin bulabilirsin. O dilekçeyi doldurup müdürüne götür. Uygundur diye imzalasın. İK'ya geri götür ve çıkış işlemlerine başlasınlar.

önce birim müdürüne söyle, sonra o ik'yı arar, ik dilekçeni almak ve diğer işlemler için seni çağırır.

Öyle pat diye istifa edip gidemezsin zaten. Önce ihbar süren var. İşyerine ben istifa ediyorum deidğinde belli süre çalışman kanuni olarak zorunlu. Ama şirket isterse çalıştırmaya da bilir. İhbar süresi ve istifa diye google da arat.

Çok da kasma kendini. Ticari bir ilişki içindesiniz sonuçta ve belli ki mutlu seğilsin.

Umarım istifanı verir vermez çıkmayı düşünmüyorsundur çünkü "ihbar süresi" diye bir şey var. İK seni yönlendirecektir.

Dur derlerse ben tazminat öder çıkarım en fazla ya da bu ayki alacağımı bırakırım zaten isterlerse 1 hafta durqcağımı söyleyeceğim

Usül olarak müdürünle konuşman lazım. Müdürün bu istifana sebep kişi ise direkt IKya gidebilirsin. Onlar da sana önce sorunu anlat derler. Sonra dilekçeyi onlar hazırlayıp bir imza alırlar.

İstifa etmek istedikten sonra ihbar süresini anlaşabilirsin. Belki ihbar süresince doktor raporu alıp gitmeyebilirsin.

Bu arada, birikmiş iznin varsa ihbar süresinde kullanabileceğini unutma. İş arama izni ile birleştirince 15 gün havadan alınan maaşa dönüşebiliyor.

Kac yil calistin once onu soyle ona gore ihbar sureni ve her gun hakkin olan is arama sureni hesaplayalim.

@maymuncuq ihbar suresinde alinan doktor raporu ihbar suresinden sayilmiyor. Alinan izin kadar tamamlamasi gerekiyor.

@babilbaligi izinler ihbar suresinden kullanilamaz. Ancak isyeri ile anlasip ihbar suresini kisaltabilir ve izin parasini ayrica nakit olarak gunluk brut ucretten alabilir.

1 yıl oldu, zorluk çıkarmazlar gibi ama en kötü tazminat öder çıkarım. Çünkü 21 inde başlayacağım bir iş buldum.

1 yil icin 4 hafta ihbar suren var. Haftaya 5 gun calisma saati de 9 saat dedigimizde haftada 10 saat 4 gunde 40 saat 40/9:4,5 gun is arama sureniz var bunu 1 hafta diyebiliriz. İs arama surenizi istifa dilekcenizde ihbar suresinin sonunda kullanacaginizi yazmak zorundasiniz.bu durumda zorunlu ihbar suresi 3 haftaya duser. Anlasmaya calisin ama olmazsa 1 hafta da kendiniz calisacaginizi soylediniz. 3 haftalik brut maastan ihbar tazm oder cikarsiniz.

Mobildeyim duzeltemiyorum. En son 3 haftayi duzeltiyorum: 2 haftalik tazm odersiniz o kadar.

@ykyt: ihbar süresini çalışırken (varsa) birikmiş yıllık izin kullanamadığımızın kaynağı var mı?

makineye gelen su soğuk su değil mi? sıcak su geliyorsa o suyun soğumasını bekliyor olabilir.

himmet dayı hiç çalışmıyor ama. bu bekleme süresi maksimum ne kadar olabilir ?

su da almıyor mu? eğer su alıp bekliyorsa ve su kaynamış olarak geliyorsa muhtemelen suyun soğumasını bekliyordur. eğer su soğuk (normal şehir şebekesindeki gibi) geliyorsa problem başkadır. servise göstermeniz gerekir.

sakın ha atm den para bozdurma, havalimanından da bozdurma komisyon alıyorlar. Mümkün olduğunca dışarıdan tercih et bozdurma olayını yaşadığım olayı copy paste yapayım.

efendim herşey Cumartesi havalimanında döviz almak istememizle başladı.Yoldan geldik direk havalimanına gittik cumartesi pazar açık döviz bürosu bulamadık.

Gittik havalimanına oradaki bankalar ve change office ler %4 komisyon alıyoruz dediler(Oha dedik vede euroyu piyasadan pahalıya satıyor) 1500 euroda 60 euro hava parası bize göre değil dedik,

Hani biz çok zekiyiz ya, parayı hesabımız olan iş bankasına yatırdık ve günlük limit 600 euro çektik. Sorun yok.

Sonra bir baktık denizbank ATM si komisyonsuz change yapıyor(Denizbank müşterisi değiliz kartsız işlem yapıyoruz.)

Neyse efendim 700 Euro alacaz taktık 1800 tl yi saydı tamam dedi fiş istermisiniz dedi evet dedik fişi verdi işlem bitti! bize ne Euro verdi nede yatırdığımızı geri verdi.
Öyle Tüm paramız yutulmuş dımdızlak kaldık ortada.

Hemen aradık Denizbank'ı efendim birşey yapamayız pazartesi bakılır dediler.
Bizde kardeşim ben yurtdışına çıkıyorum uçağım 1 saat sonra ben yurtdışında parasız ne yaparım dedim elden bişiy gelmez dediler.

Mecbur Tamam dedik.Neyseki bankada daha paramız vardı onu çektik komisyonlu almak zorunda kaldık o anı kurtardık. Günlerden Perşembe oldu bize denizbanktan bir mesaj geldi. Böyle bir işlem yapılmamıştır yalan söylüyorsunuz tadında. Gözümden kan sıçradı. Aradım gene bak kardeşim böyle böyle diyoruz tekrar bakalım diyorlar.

Sonunda 10 gün sonra evet 10 gün sonra Türkiyeye döndük.Hala bunlardan ses seda yok.

Gittim bastım bir Denizbank şubesini Fişi gösterdim, derhal paramı iade edin dedim. Mail attılar taradılar fişi, falan filan yaptılar aradan 3 gün daha geçti tamam size paranızı iade edicez ama euro olarak dediler.

Dedim ben zaten ATM den pahalı aldım gittim geldim yurtdışına, euroyu götümemi sokacam dedim. Malesef öyle dediler. Bende lanet olsun verin paramıda naparsanız yapın dedim 2 gün bankaya git gel fiş kesicez merkez onaylayacakda bokuda püsürüde git gel sonunda aldım paramı geri.

Ama 2 hafta telefonlarda konuşmalar Bankalara gidip beklemeler eziyet üzerine eziyet.

Siz Siz olun Denizbank Atm si ile döviz işi yapmayın. Ha yapacaksanızda Başınıza bir iş gelirse Anlayışsız bankacılarla, sizi sallamayan telefonlarla, ilgilenilmeyen işlemlere hazırlıklı olun.

hem kur fark ediyor, hem de komisyon alıyor havaalanındaki dövizciler.

Aslında teknik olarak şansınız var mı bilmiyorum ama en karlısı şu:

Bağlı olduğunuz bankada döviz hesabınız varsa dövizinizi mobil şubesinden bozdurup ATM'den çekin. Böylece en avantajlı kurdan yardırmış olursunuz.

30 dolar değil, 30 euro gümrük sınırı. bugünün kuruyla 35 dolar falan oluyor. muhtemelen takılmayacaktır.

Aliexpress'teki hiçbir satıcı ürünün gerçek fiyatını yazmaz, en fazla yarısını yazıyorlar, hatta genelde daha düşük.

Yabancılar o şekilde kullanıyor diye olabilir. Özentilik ya da dikkat etmemeye dayalı bir değişim olsa gerek.

birisinden görmüştür koyunlar hoşlarına gitmiştir. tıpkı ... yerine .. kullanmak gibi. rezalet.

ingiliz bir dil hocası tanıdığım yaptığım tüm çift tırnak işaretlerini defaatle tek tırnağa dönüştürüyor. alıntılama yaparken çift tırnak kullanıyorlar.

ingilizcede öyle kullanıldığı için. haber sitelerindeki içeriklerde 3/4 ingilizceden çeviri kullandığı ve çevirenler gerçek çevirmen olmadığı için ingilizcede ne görüyorlarsa öyle bırakıyorlar. özentilikten değil, bilmediklerinden. kaynaklar almanca olsa bu sefer de „...“ olarak bırakır bu mallar.

Hemen de ozentilik diye suclayin zaten! Sen de cep telefonu kullanma, spor ayakkabi giyme yemeni ve fesle dolas. Bati'dan ne alsak ozentilik denmeye basladi. Iyi seyleri de almak gerekli. Bizden ilerideler ne yapalim. Hatta Araplarin kotu seylerini alacagimiza Bati'nin kotu seylerini almamizi tercih ederim.

Daha geçen hafta redaksiyonunu bitirdiğim romanda diyalogları tırnakla, yazarın vurgu yaptığı yerleri (diyalogla karışmasın diye) tek tırnakla işaretledik çevirmenle anlaşıp. Yazım kuralları kullanımla şekillenir, kısa bir metinde tek tırnağa gerek olmayabilir orada haklısınız ama bazen sadece tırnak yetmiyor :)

Tek tırnak değil ki o, kesme işareti.

@yirmi:

Tek Tırnak İşareti ( ‘ ’ )

Tırnak içinde verilen cümlenin içinde yeniden tırnağa alınması gereken bir sözü, ibareyi belirtmek için kullanılır:

Edebiyat öğretmeni “Şiirler içinde ‘Han Duvarları’ gibisi var mı?” dedi ve Faruk Nafiz’in bu güzel şiirini okumaya başladı.

“Atatürk henüz ‘Gazi Mustafa Kemal Paşa’ idi. Benden ona dair bir kitap için ön söz istemişlerdi.” (Falih Rıfkı Atay)

www.tdk.gov.tr

şurada yeterince açık: iskanunu.com

Bazı şirketler işe alınan çalışanın ilk 2 ayı deneme süresi olduğu için bu süreçte yedek tutmak amacıyla red yazısını göndermeyebiliyor.

bit.ly

izban ile şirinyer'e gelin. şirinyer istasyonundan çıkınca, arkanız istasyona dönükken sağa dönünce 50 metre ilerde otobüs durağını göreceksiniz. oradan 878 numaralı otobüse binerek tınaztepe yerleşkisi'nin içine kadar girebilirsin.

İzban+şirinyerden 878 numaralı otobüs.

Teşekkür ederim. Ortalama ne kadar sürer yolculuk?

Hemen iş yerini arayın ve "anlaşmalı olduğunuz bir sağlık kuruluşu var mı?" diye sorun. Böylece hem bu rapor için para vermezsiniz (ya da az miktarda verirsiniz) hem de çok sıra beklemezsiniz.

Eğer anlaşmalı yoksa herhangi bir devlet hastanesinden ya da özel hastaneden alabilirsiniz.

okmeydanı eğitim ve araştırmadan almıştık 6-7 ay önce. 75 tl masrafı vardı. Ancak bazı sonuçlar aynı gün çıkmamıştı, ertesi gün tekrar gitmek zorunda kaldım. özel polikliniklerde ise aynı gün verebiliyorlar. ücret de 125 civarı

Kazanılmış hakların ihlali bu. Bence geçerliliği yok. Madem sabit fiyat kanunu çıktı size niye 61 o zaman?

Arayan numara neydi?

arayan numarayı kontrol edin, dsmartı kendiniz arayıp sorun böyle bir şey var mı diye?

0850533266 diye cozum platformumu neymiş dsmartin aradim iptal edebiliriz dedi hala biraz bağırdım çağırdım o niye yanlış bilgi veriyorsunuz diye Dsmart aradım sonra yönlendirme yok sizi zaten iptal edebilirsiniz hala dedi

Yalan, beni çözüm ortakları 1yıldır arıyor taahhutunuz sona erecek diye. Dsmarttan gelen arama dışında inanmayin

0850 266 0266 bu numarayı arayıp sorun.

Fotoğraf kabinleri beleş mi?

10tl oluyor

Oraya gittim ama görmedim hiç etrafta. Aramadım da gerçi.

Haklısın. Bıçak yere düşmekle kırılacaksa oohoooo. Acil iade et bence.

pas lekeleri için aslında suçlu değiller çünkü o şef bıçağı türündeki bıçaklar gerçek çelikten olduğu için paslanırlar. onları makinada yıkamamalısın.

elde yıkayıp anında kurutmalısın.
2000-3000tl'Lik bıçaklar da aynı sebeple paslanırlar (eğer makinada yyıkar veya hemen kurutmazsan)

Evet makinede yıkama işini bilememişim o zaman :/ fakat kırılması hakikaten sinir bozucu oldu

haklı değilsin.

ayrıca tchuck +1

elde yıkanıp hemen kurulanması gerekirdi.

@himmet dayi kırılması normal mi?

aldığınız bıçak büyük ihtimalle karbon çelik. paslanması normal, karbon çelik paslanır. paslanmaz çelik bıçaklardan daha sert ve daha kırılgandır.

@gmzo

bir ürünün yere düşünce kırılması normal mi değil mi bunu bilemeyiz tabii ama yere düşünce kırılmama garantisi vermiyorsa firma iade talebinizde haklı değilsiniz. tabii iade talebiniz paslanma için ise onda haklı değilsiniz. bkz: bir önceki cevabım.

ben kırılmaya karşı iade talebinde bulunun derim nolursa olsun. müşteri memnuniyetini esas alıyorlarsa iade alacaklardır.

Para iadesi hakkın var, vermezlerse tüketici hakem heyetine git

ticari kart yoksa taksit yapılamıyor.

Alaman. Kredi cekmen lazim.

Daha dün anneme n11'den telefon aldım. Ödemeyi yapar yapmaz Finansbank'tan mesaj geldi 9 taksit yapalım %10 civarı vade farkı öde gibisinden.

Kabul etmedim ama o şekilde olabilir. Senin karta mesaj gelmezse siparişi iptal edersin en kötü.

Teşekkür ederim. Yapacak bişey yok peşin alacaz artık.

@chicha, kredidir o, mümkün değil. taksit olduğunda ısrarcıysan sms'in bir ekran görüntüsünü alabilir miyim? göstereyim arkadaşlara.

@piremses

kredi zaten. %10 vade farkı var. o farkla sana krediyi iteliyor. her ay otomatik çekiyor ama sen fark etmiyorsun.

Var ve söylemem. Nihohoh.

var. yöneticime küfür etmişimm:(

Hiçbir zaman kendimi kaybedecek, ayıkken yapmayacağım şeyleri yapacak kadar sarhoş olmadım. Çok kahkaha attığım, çok eğlendiğim olmuştur ama utanacak bir şey yapmadım. Yapanları da sevmem.

Annemin bana verdiği "Harcama ama yanında dursun" parası ile içerken "Bu kot da eskidi" diye laf olsun diye konuşan ve o gün tanıştığım birine kot almak. O saatte kotçu bulamayınca "Al, bu da senin kot paran" diye parayı cebine sıkıştırmak. Aynı evde uyumuştuk, sabah parayı geri aldım ama o saatte kotçular açık olsa likit parayı kota yatırmıştım. 15 yaşındaydım. Evinde kaldığımız kişi akraba, kotu eskiyen kişi onun 17 yaşında bir arkadaşı idi.

Tüm ev ahalisine ve misafirlere hoşlanılan beyefendiyi anlatmak. Büyük bir olay değil belki ama benim gibi özel hayatını anlatmaktan itina ile kaçınan biri için çok da küçük değildi.

Hayatımda ilk ve son defa topluluk içinde şarkı söyledim :/

Lise hazırlık sınıfı bittiğinde sınıfın yarısı sahile gidip birkaç tane bira içmiştik. ben ve bir arkadaşım baya zom olduk. gece 00:00 otobüsüyle arkadaşın evine gideceğiz. ev de 1 saat mesafede. izmir'liler bilir. karşıyaka - menemen hattı (artık yok).

neyse. otobüse giderken ben yalpalıyorum. arkadaş da beni dürtüp duruyor. "düz yürü lan" diye. güya onda hiçbir şey yok :)
otobüse bindik. daha 10 dakka geçmeden bizimki tır çarpmışa döndü. otobüsün içinde bir güzel kustu. ben 1 metre önümdekileri görüp algılayamıyorum. ama kulağıma sesler geliyor "ıyyy kustu çocuk. arkaya gidelim" falan sesleri...

efendim sonra bizimki kafayı bacaklarının üstüne kadar indirdi. öyle duruyor. ben ise ineceğimiz yeri yakalamaya çalışıyorum. ama dediğim gibi gördüklerimi bile yorumlayamıyorum. biz baya bi gittik. arkadaşı kaldırdım. "nerde ineceğiz lan" dedim. "3 durak sonra" diye cevaplayıp tekrar yattı.

karşıyaka - menemen yolunun menemene yakın taraflarında yerleşim pek yoktu o zamanlar. yolun kenarındaki ışıklı yerin durak olduğunu anlayıp doğru durakta indirmiştim bizi. indik ama eve gidemiyoruz. arkadaş duraktaki koltuğa yatıyor. kaldırıyorum. 10 adım atıp kaldırıma yatıyor. osmanlı mehteran takımı gibi iki ileri bir geri gitmeye çalışıyoruz. sonra jandarma ekip minibüsü geldi. "hayırdır hemşerim kavga mı ettiniz? gelin eve götürelim sizi" falan dediler. binmedik. 5 dakikalık yolu yarım saatte gidip eve vardık. annesiyle babası kapıda karşıladı bizi :)

bizimki hemen tuvalete gitti. öğür öğür kusuyor :) babası da bana sorular soruyor. çok mu içtiniz. ne içtiniz falan. benim kafam acayip "evet, bi eşeklik yaptık." falan diyorum. sonra yatıp uyumaya çalışmıştım. onu da tam yapamadım. yatak dönme dolap gibi. zaten 2 gün kendime gelememiştim. midem falan alt üst oldu :)

edit: bu arada otobüste baya üstüme falan da kustu ama biz yerimizden bile kalkmadık :))

Utanılacak olanı söyleyemem de pişman olduğum; cebimdeki son kuruşa kadar içip sabah 4 te Taksimden Mecidiyeköy e yürümek zorunda kalmıştım.
Bir kere de vermem gereken bir aidat vardı onunla da içmiştim neyse ki yerine koyabilmiştim sonra.

başıma gelen komik olay değil de kendi yaptığım bir komiklik... vodka çarpınca (ilk kez içiyordum, "hmm o kadar da ağır değilmiş" diye yuvarladıkça yuvarladım) youtube'dan sovyetler birliği marşı açıp, sevgilime sarılarak ağlamıştım hüngür hüngür "ben sovyetleri çok özledim" diye. sarhoşken yaptığım en saçma şey buydu sanırım. o halimi hatırladıkça gülüyorum. bildiğin ağladım ya. sovyetleri özlemişim. lan ben 94'lüyüm.

Bahar senliginde gizlice soktugumuz polonya'dan gelen iki sise vodkayi birer sise olarak paylasmistik (._.). Sisenin yarisina dogru ellerimizi carpraz tutarak cim sahada kendi etrafimizda donmeye basladik. Okadar hzilandik okadar hzilandik ki ellerimizi birakmak zorunda kaldik. O sahanin bir ucuna firladi ben diger ucuna. Yabistim yere (._.) Birbirimizi anca konser sonunda bulabildik. Eve gelmisiz. Nasil geldigimiz muamma. Katiyen hatirlamiyoruz. Sabah cuzdanlarimizi kontrol ettik. O gece uyudugumuz yatagi oylece kaldirip tasiyip copun yanina koyduk. Vodka kokusundan uzaklasmak icin bildigin yatagi attik. Bir daha ne vodka icebildim ne de sarhos olabildim.

bisiklet cambazlığı yapmaya çalışırken fazla hızlanıp takla atmak.
kapısı açık unutulmuş bir arabaya denk gelip içmeye aracın içinde devam etmek. içine işediğimiz boş bira şişelerini arabada bırakıp gitmek.
sabaha karşı otel havuzuna donla girmek.

komik değil de bende rezil olaylar daha fazla. biçok kez taksimden otobüse binip, otobüste sızdığım ve kendi evimi geçip gitmişliğim, sonuç olarak kendimi gecenin kör vakti alakasız semtlerde bulmuşluğum oldu. gecenin 2sinde bağcılar'da ya da ikitelli'de otobüste inip taksi bile bulamamanın verdiği sıkıntıyı düşünmek bile istemiyorum.

onun dışında en yakın arkadaşımın düğününde sarhoş olup düğünde oynamıştım ve arkadaşları da beraber oynayalım diye ikna etmeye çalışmıştım. ve düğünde olanların çoğu beni çocukluğumdan beri tanıyan insanlardı.normalde yalnızca evde yalnızken dans eden birine göre benim için fazlasıyla saçma bi durumdu. gittiğim son düğün oldu.
bi pubta içerken sandalyeden geri uçmuştum. kafam öyle güzeldi ki acımadı bile.

bi de her sarhoş olduğum gecenin sabahı whatsapp, facebook ve bilimum sosyal medya mesajlarımı kontrol ediyorum, umarım saçmalamamışımdır ümidiyle. eskiden eski sevgililere mesaj atma olayına çok giriyordum. allahtan onu bıraktım. ama yine de korkuyorum.

bunlar en masum olanları. diğerlerini hatırlamak bile istemiyorum :S

pişmanlık değil, komik de değil,
2 kat merdiven yuvarlanıp hayatta kalmıştım... kafama 10 küsür tane dikiş atıldı o zamanın dikişiyle...

hastanede gözümü açtığımda hala sarhoştum. aslında komikmiş.

vize alabilmen için zaten okul parası + orada kalacağın süreçte hayatını idame ettirebileceğin miktarın bankada olması lazım ya da en azından burs alıyor olman lazım (tübitak bursu falan)

iş bulacam + okuyacam hikayesine pek inanmıyorlar.

yüksek lisans kazandım. hem de viyana. şöyle diyeyim, okulla alakalı maalesef dil sertifikasıyla alakalı sıkıntılarım olduğu için hakkımı 1 yıl erteleyeceğim gibi ama ertelemesem bile zaten şu an konsolosluk benden kendi ülke bankalarından en az 10.000 euro göstermemi bekliyor ki şu an bunu yapmam çok zor. kaldı ki yurt var okul dönem harcı var, yemesi içmesi var.. vizesi var... euro bu kadar 4 küsür olmasa koymazdı ama lanet olsun işte..

Bu işi profesyonel yapan birinden alın derim. Sürücü kursları ders başına ücretle veriyor.

var

hayır. belli bir süre o linke tıklanmayınca otomatik siliniyor.

ama zaten silinmese bile herhangi bir yerde dizinlenmediği için erişilmesi imkansız gibi bir şey.

imageshack en kısa süre tutanı sanırım. imgur bayağı uzun tutuyor oradan uzak dur bir de. Zaten himmet'in dediği gibi linki silsen bir daha rastgele bulunması imkansıza yakın.

imgur'a yükleyince deletion url var onu kaybetmezseniz imgur'dan istediğiniz zaman silersiniz.

2010'da imgur'a yukledigim foto hala duruyor. fyi

imgim'e yükledim artık. teşekkürler...

silinmesin istiyorsan flickr'i bir dene.

Kapıda kalmadiginizi düşünerek kendiniz değiştirebilirsiniz

En kalitelisi 30-40 lira civarında. Kendin çok rahat değiştirebilirsin.

Kendin değiştir+1
Ben de netten videoya bakarak degistirdim cok kolay

valla ben her yemeğin yanında yiyorum balık vs hariç tabi

simdi dusundum, kuru fasulye ve pilav haricinde hic yemiyorum.

biber tursusu falan donerle, kebapla da yiyiyorum

Ben makarnayla yerim. Sucuk, sosis falan bunlarla yapılmış bilimum yemekle yerim. tavuk yemekleriyle (kızarmış ya da ızgara) yerim. Küçükken ekmek arasına koyup yediğim bile oldu :))

edit: basonda balık deyince aklıma geldi. ton balığı + kornişon + marul + mayonez. çok sevdiğim bir sandviç türüdür.

son balıklı sandviç içine koyuyorum kornişon turşusunu.

Ben bazen markette aliyorum, bitiriyorum. Bos kavonozu kasadan gecirdigim oluyor. Her zaman, her yerde, her kosulda yiyiyorum.

Ben her türlü yemeğin yanında yiyebilirim turşuyu ama en çok kısırla mercimek köftesine yakıştırıyorum. Kırmızı fasulye, nohut, börülce salatalarına falan da yakışıyor. Bir de tostun hem içine koymayı hem de yanında yemeyi seviyorum.

Bulgur pilavi, kuru fasulye, etli yemekler, her sey olabilir. Yalniz o faydali olanlar ev yapimj tursular ve ev yapimi sirkeler icin.

Hamburgelere koyuyorlar dolayısıyla köfte falan iyi gidiyor turşuyla.

Salçalı her yemeğin yanında gider.

yemeklerin yanında lahana, biber, ya da bunların kavurması + domates ya da fasulye.

nohut/ kuru yanında jalepeno da iyi gidiyor. pidelerin yanında da muazzam.

ayrıca salatalık turşusunu rendeden geçir sonra normal salatalık rendeden geçir+ süzme yoğurt + mayonez + dereotu + sarımsak + karabiber + nane + hafif zeytinyağı = al sana meze neyin yanında yersen ye :)

en güzel kuru fasulye ve nohutla gider.

Ev turşusu olacak o. Marketten alınan bir işe yaramaz. Ev turşusu tarifleri var internette. Hem lezzetli oluyor.

Yeşil mercimek salatası <3

Mahluta <3

En küçük çantayı soruyorsanız, yani laptop çantası olması önemli değlse ben 13lük laptopımı Decathlon'daki almazsanız dövdükleri çantada taşıyorum. Muhtemelen google'a "decathlonda almayanı dövdükleri çanta" falan deseniz bile ne kastettiğimi anlarsanız.

14 inch laptopum ve ivir zivirim icin bunu kullaniyorum: www.hepsiburada.com

on numara bes yildiz, fiyati da cok iyi. cok saglam paddingleri

ben de şundan kullanıyorum: www.hepsiburada.com

16'' yazıyor ama 16 ucu ucuna sığıyor. bende de 13'' bilgisayar var. tam ona göre sanki.

edit: benim verdiğim link büyük çantaymış. atom karıncanın torununun verdiğinin aynısı var bende. siyahından.

www.dr.com.tr

Ben de bunu kullanıyorum, 13 inç ultrabook için güzel, gözleri falan fonksiyonel baya bence. Tablet gözü falan da var.

kitaplarinizi zaten internetten alabilirsiniz. yemeksepeti'nde oldugu gibi cani cekene bir saat icerisinde kitap ulastiracak bir sisteme kim yatirim yapar bilmiyorum. "bu is tutar" deyip motorlu kurye tutacak kitabevine de embesil gozuyle bakarim sanirim. turkiye ozelinde de kitaplara olan duskunlugumuz cok az oldugu icin gercekten var mi diye merak etmekten cok, hayal kurup "keske olsa" seklinde fikir paylastiginizi varsayiyorum.

internetten kitap satanlar standart kargo şirketleri ile çalışıyor. birkaç saat, hatta dakika içinde getirmek gereksiz yatırımdır. yapılması bence imkansız. hopeless'a katılıyorum.

Viyana'da(bir bolgesinde) var bu, yakinlardaki kitapcilardan getiriyorlar.

www.lobu.at

Getir'de kitap var. Kisitli tabii ama belki bakmak istersin.

o anakart otomatik olarak makine tarafından diziliyor. elle yapılacak bir şey değil. yapılır da, çok şanslı olmak lazım. onu yapayım derken anakartın anasını bellersin. telefoncuya değil de elektronikçiye götürürsen daha ucuza halleder.

@himmet dayi, "elektronikçi" derken ne tip yerleri kastediyorsun? Tamir edecek adam bu parçayı nasıl takabilir, bir fikrin var mı?

İstanbuldaysan kadıköy yazıcıoğlu çarşısında işini yapabilecek donanıma sahip insanlar mevcut.

abi bildiğin elektronikçi dükkanı işte. elektronik cihazları tamir eden tipler.

@hemsta, Ankara'dayım maalesef.

Biraz araştırınca SMD* devrelerde benim evde uygulamamın mümkün olmadığı başka lehim tekniklerinin kullanıldığını öğrendim. Bir elektronikçide hallettirmeye çalışacağım.

konya sokakta halletirirsin. Oradaki bir elektronikçiye uğra, ince bir işlem yaparlar.

Selam,

Evde yapabilirsiniz. Elinizde bistri, falçata benzeri bir alet varsa ha bir de büyüteç de olursa iyi iş görür. Batarya soketinin kopan pedlerinin altında bakır yol mevcut. Çok ince ve yavaş bi şekilde görünen siyahlığı kazıyıp silin, alttaki yolu göreceksiniz.

Akabininde havya ile nokta şeklinde lehim uygulayın. Lehimin bakır yüzey üzerine yedirildiğinden emin olun. Sonra soketteki kalan pedleri havya yardımıyla ayıklayın. Soket bacaklarında pedler kalmasın, sadece soketin bacakları temas etsin anakarta. Yüzeye lehim yedirip pedleri temizledikten sonra soketi yüzeye koyup sağından solundan havya ile sabitleyin.

Umarım çözüm olur. Geçmiş olsun, kolay gelsin.